Peygamber Efendimiz, 8 yaşından 25 yaşına kadar amcası Ebu Talib'in yanında yaşadı. Ticaretle uğraşan Ebu Talib, yeğenini de ticarete alıştırmaya başladı. Hz. Muhammed (s.a.v.) 12 yaşında iken Şam'a giden bir kervana katıldı. Yolda konakladıkları bir yerde O'nu gören Bahira adlı bir rahip, Ebu Talib'i Şam'a gitmeme konusunda uyardı. Şam'daki insanlar çocuğun peygamber olacağını anlayıp onu öldürebilirdi. Ebu Talib rahibin sözünü dinleyip geri döndü.
Hz. Muhammed (s.a.v.) 17 yaşında iken başka bir kervanla Yemen'e gitti. Artık genç bir delikanlı olarak o da, diğer Mekkeliler gibi ticaretle uğraşmaya başladı. Hz. Muhammed (s.a.v.) ticarete başladığından beri gösterdiği doğruluğu, dürüstlüğü, akıllılığı, güler yüzlülüğü ve hoşgörüsü ile herkesin güvenini kazanmıştı. Bu yüzden Muhammedü'l-Emin (güvenilir Muhammed) diye isimlendirildi.
Gençlik yıllarında geçen Ficar savaşlarına katılmış, sosyal problemlerin çözümünde merkez haline gelen meclislerin de müdavimi olmuştur. Muhammedü'l-Emin, “Hılfu'l-Fudül” denilen bir toplantının en çok itibar gören bir üyesiydi.
Hz. Muhammed (s.a.v.) 25 yaşında iken ikinci kez Şam'a giden bir kervana katıldı. Bu kervan, Hatice isimli çok itibarlı zengin bir dul kadına aitti. Hz. Muhammed (s.a.v.) de iş ortağı olarak kervanı Şam'a götürmek için gövlendirdi. Hz. Hatice, Meysere adlı bir adamı ona yardımcı olsun diye vermişti.
Yolculuk sırasında Hz. Muhammed (s.a.v.) ile kayanaşan Meysere, şahit olduğu olayları Hatice'ye tek tek anlattı. O sırada Hatice, Muhammedü'l-Emin'in müjdelenen Nebi olduğunu anladı. O'na yakın olmak için evlilikten başka bir yolu yoktu. Aslında, daha önce iki evlilik geçiren Hatice bir daha evlenmeyi düşünmemişti. Kendi başına büyük ekonomik güce sahipti ve bir erkeğin himayesine ihtiyacı yoktu. Ama Nebi sevgisiyle dolan kalbi Hatice'yi evlilik yoluna sevketti.
Evlendiklerinde Hz. Muhammed (s.a.v.) 25 yaşında, Hz. Hatce ise 40 yaşındaydı. Hz. Hatice, zeki, becerikli, ahlakı eşsiz bir kadındı. Peygamberimizi derin bir sevgiyle severdi. O'na, peygamberliğinden önce de sonra da her konuda yardımcı oldu. Bunun için, o daima “Haticetü'l-Kübra” (Büyük Hatice) olarak anılır. Peygamberimiz de onu çok severdi. Tam 25 yıl Hz. Hatice'nin vefatına kadar mutlu ve örnek bir aile hayatı yaşadilar. İkisi erkek, dördü kız altı tane çocukları oldu. En küçük kızı Hz. Fatıma dışında, diğer bütün çocukları babalarından önce öldüler. Yalnız Hz. Fatıma, Peygamberimizden altı ay sonra öldü. Hz. Ali ile Hz. Fatıma'nın çocukları, Hz. Muhammed'in (s.a.v.) soyunu devam ettirmişti.
Hz. Muhammed (s.a.v.) 17 yaşında iken başka bir kervanla Yemen'e gitti. Artık genç bir delikanlı olarak o da, diğer Mekkeliler gibi ticaretle uğraşmaya başladı. Hz. Muhammed (s.a.v.) ticarete başladığından beri gösterdiği doğruluğu, dürüstlüğü, akıllılığı, güler yüzlülüğü ve hoşgörüsü ile herkesin güvenini kazanmıştı. Bu yüzden Muhammedü'l-Emin (güvenilir Muhammed) diye isimlendirildi.
Gençlik yıllarında geçen Ficar savaşlarına katılmış, sosyal problemlerin çözümünde merkez haline gelen meclislerin de müdavimi olmuştur. Muhammedü'l-Emin, “Hılfu'l-Fudül” denilen bir toplantının en çok itibar gören bir üyesiydi.
Hz. Muhammed (s.a.v.) 25 yaşında iken ikinci kez Şam'a giden bir kervana katıldı. Bu kervan, Hatice isimli çok itibarlı zengin bir dul kadına aitti. Hz. Muhammed (s.a.v.) de iş ortağı olarak kervanı Şam'a götürmek için gövlendirdi. Hz. Hatice, Meysere adlı bir adamı ona yardımcı olsun diye vermişti.
Yolculuk sırasında Hz. Muhammed (s.a.v.) ile kayanaşan Meysere, şahit olduğu olayları Hatice'ye tek tek anlattı. O sırada Hatice, Muhammedü'l-Emin'in müjdelenen Nebi olduğunu anladı. O'na yakın olmak için evlilikten başka bir yolu yoktu. Aslında, daha önce iki evlilik geçiren Hatice bir daha evlenmeyi düşünmemişti. Kendi başına büyük ekonomik güce sahipti ve bir erkeğin himayesine ihtiyacı yoktu. Ama Nebi sevgisiyle dolan kalbi Hatice'yi evlilik yoluna sevketti.
Evlendiklerinde Hz. Muhammed (s.a.v.) 25 yaşında, Hz. Hatce ise 40 yaşındaydı. Hz. Hatice, zeki, becerikli, ahlakı eşsiz bir kadındı. Peygamberimizi derin bir sevgiyle severdi. O'na, peygamberliğinden önce de sonra da her konuda yardımcı oldu. Bunun için, o daima “Haticetü'l-Kübra” (Büyük Hatice) olarak anılır. Peygamberimiz de onu çok severdi. Tam 25 yıl Hz. Hatice'nin vefatına kadar mutlu ve örnek bir aile hayatı yaşadilar. İkisi erkek, dördü kız altı tane çocukları oldu. En küçük kızı Hz. Fatıma dışında, diğer bütün çocukları babalarından önce öldüler. Yalnız Hz. Fatıma, Peygamberimizden altı ay sonra öldü. Hz. Ali ile Hz. Fatıma'nın çocukları, Hz. Muhammed'in (s.a.v.) soyunu devam ettirmişti.
Utarit