Kızılkaya, “Yürüyüş bizi çok endişelendirdi. Her hafta daha fazla İslam karşıtı ve İslam düşmanı insan sokaklara çıkıyor. Eskiden marjinal grupların eylemleri vardı. Ancak İslam karşıtlığının toplumun merkezine kayması Almanya’daki Müslümanları endişelendiriyor. Almanya’da daha önce yabancılara karşı bir hassasiyet, tarihten kaynaklanan bir sorumluluk duygusu vardı. Daha toleranslı bir ortam mevcuttu” dedi. Kızılkaya, “Ama bu konuda çözülme görüyoruz. Bu durum Alman toplumu için de Müslümanlar için de kaygı verici bir gelişme” diye ekledi.
Alman siyasi partilerin bir kısmının bu tip yürüyüşleri eleştirdiğini söyleyen Kızılkaya, “Bu bizi bir nebze rahatlattı. Adalet bakanı da bu tip yürüyüşleri utanç olarak değerlendirdi. Ama eylemler sadece sözlerle durdurulamaz. Siyasetçilerin İslam karşıtlığını teşvik etmeye müsait tüm söylemlerden kaçınmaları gerekiyor. Siyasetçiler bu konuda dikkatli davranmadı. Şimdi kendi çağırdıkları cinleri kovamıyorlar” dedi. “Almanya’da İslamlaşma söz konusu değil” diyen Kızılkaya, “Bir sonraki nesil Müslüman kalırsa mutlu olacağız” diye ekledi.
40 bin Alman’a bir Müslüman
Kızılkaya, “Sadece siyasetin değil bütün toplumun ve özellikle medyanın üzerine düşeni yapması gerekiyor. Medya dünyadaki olayları İslam’a mal ederek panik ortamı yaratıyor. haber tarzlarını gözden geçirmeleri gerekiyor. Bu durum toplumsal barışı tehdit ediyor. Müslümanlara korku salıyor. İslam korkusu çok yersiz. Dresden’de yüzde 0.4 oranında Müslüman yaşıyor. 40 bin Alman’a bir Müslüman düşüyor. Korku yersiz. Hiç birisi de tehdit değil. Otobüse bindiğimizde yanımızda biri ‘İslam tehlikesi’ manşetiyle gazeteyi okuyor. Size bir şey söylemese bile gazete çok şey ifade ediyor” yorumunu yaptı.
Alman siyasi partilerin bir kısmının bu tip yürüyüşleri eleştirdiğini söyleyen Kızılkaya, “Bu bizi bir nebze rahatlattı. Adalet bakanı da bu tip yürüyüşleri utanç olarak değerlendirdi. Ama eylemler sadece sözlerle durdurulamaz. Siyasetçilerin İslam karşıtlığını teşvik etmeye müsait tüm söylemlerden kaçınmaları gerekiyor. Siyasetçiler bu konuda dikkatli davranmadı. Şimdi kendi çağırdıkları cinleri kovamıyorlar” dedi. “Almanya’da İslamlaşma söz konusu değil” diyen Kızılkaya, “Bir sonraki nesil Müslüman kalırsa mutlu olacağız” diye ekledi.
40 bin Alman’a bir Müslüman
Kızılkaya, “Sadece siyasetin değil bütün toplumun ve özellikle medyanın üzerine düşeni yapması gerekiyor. Medya dünyadaki olayları İslam’a mal ederek panik ortamı yaratıyor. haber tarzlarını gözden geçirmeleri gerekiyor. Bu durum toplumsal barışı tehdit ediyor. Müslümanlara korku salıyor. İslam korkusu çok yersiz. Dresden’de yüzde 0.4 oranında Müslüman yaşıyor. 40 bin Alman’a bir Müslüman düşüyor. Korku yersiz. Hiç birisi de tehdit değil. Otobüse bindiğimizde yanımızda biri ‘İslam tehlikesi’ manşetiyle gazeteyi okuyor. Size bir şey söylemese bile gazete çok şey ifade ediyor” yorumunu yaptı.
